top of page

Özgüven

Özgüvenli Çocuk

'Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez.' Eleanor Roosevelt

Sağlıklı kişilik yapılanmasının temel ölçütlerinden biri özgüvendir. Özgüven, kişinin bedeni ve davranışlarıyla kendi dünyası üzerinde denetim ve egemenlik kurduğunu bilmesidir. Kişinin dış dünyasıyla olan ilişkisinde belirleyici rol oynayan en önemli etkenlerden biridir özgüven. Kişinin kendine yönelik algılamaları, bilinçli ya da bilinçsiz olarak kişinin davranışlarına yansır ve yaşamın her sahnesinde olumlu ya da olumsuz olarak kendini gösterir. İnsan hayatında güven duygusunun yeri ve önemi her zaman çok büyüktür. Bu duygunun eksikliği (güvensizlik) kişiyi, huzurlu, başarılı ve mutlu bir yaşamdan alıkoyar. Güvensizliğin açtığı boşluğu doldurmak neredeyse ikansızdır, bu boşluk ancak kişinin kendisine olan güven duygusunun geliştirilmesiyle doldurulabilir.

Güven ya da güvensizlik duygusu, çocukluktan itibaren hayatın her evresinin farklı alanlarında etkisini gösterir. Kimi insanlar yaşamın bazı alanlarında kendilerine güvendikleri halde bazı alanlarında son derece güvensiz olabilmektedirler. Ayrıca, kimi kişiler bazen belli bir alanda yüksek performans gösterip üstün başarı elde etmelerine rağmen konuyla ilgili kendilerine olan güvensizlikleri yine de devam eder. Bunların kökeninde yatan, kişinin iç dünyasında olup bitenlerdir; çoğunlukla da iç dünyanın derinliklerinde bulunan şartlanmış olumsuz inançlardır. Bu inançlar öyle kuvvetlidir ki her fırsatta kişinin duygu ve düşüncelerini etkileyerek davranışlarına yansır.

Hayat; iniş ve çıkışlarla, sorun ve mücadelelerle, başarı ve başarısızlıklarla doludur. Bunlar olağandır; fakat önemli olan kişinin olaylara yaklaşım şeklidir ve bu da kişinin özgüven duygusuna bağlıdır. Özgüveni yüksek olan kişiler başarısız olduklarında, başarısızlıklarını değiştirilebilir bir nedene bağlarlar ve bir sonraki denemelerinde başarılı olacaklarına inanırlar. Hayatın tatsız süprizleriyle ya da terslikleriyle karşılaştıklarıyla büyük bir çöküntüye düşmeyerek, umutlarını yitirmeden, aşılamayan sorunları olduğu gibi kabul ederek, kendilerinden kaynaklandığını düşünür ve değiştiremeyecekleri sabit bir özelliğe bağlarlar.

Özgüvene sahip olan kişiler kendi huzurlu dünyaları içinde daha yaratıcı, üretken ve verimlidirler. Hayatlarını, başkalarının istek ve beklentilerine göre değil, kendi istek ve amaçları doğrultusunda yön vererek sürdürürler. Sorunlarında kaçmazlar; onlarla yüzleşerek sorunların olduğundan daha büyük görünmesine izin vermezler. Bağımsız bireyler olarak karar verme ve tercih etme hakları kendilerine aittir ve kararlarından emindirler. Öte yandan özgüvenden yoksun kişierse, hayatlarını idare etme, bağımsız karar verme ve tercih etme gibi haklarını kullanırken kendilerinin değil, başkalarının görüş ve düşüncelerine önem verirler. Bu kişiler sorumluluk almaktan korkarlar, başkalarının güdümünde bulunurlar. Bu kişiler kendilerini değersiz, eksik, ya da beceriksiz hissettiklerinden suçu hep kendilerinde ararlar. Bu yüzden kendilerini geliştirici faaliyetlerde bulunmak yerine sürekli zihinsel aktivitelerini körelten, yeteneklerini baltalayan inanç ve davranışlara sahiptirler.

Kaynaklar:

Köknar, Ö. (2010). Özgüven Kazanmak, Arkadaş Yayınları, Ankara

Seaman, M. (2005). Herşey Seninle Başlar: Kişisel Kurtuluş Savaşınızı Başlatın, Alfa Yayınları, İstanbul

www.drsears.com

www.recreationaltherapy.com

www.teachingexpertise.com

Bazı Yazılar
Son Yazılar
ArÅŸiv
Etiket ile Ara
Henüz etiket yok.
Takip Edin
  • uz
  • Uz
  • u
  • Uz
bottom of page